Motorlu Taşıtlarla Meydana Gelen İş Kazalarında Hukuki Sorumluluk (Trafikte Meydana Gelen İş Kazaları)

İşveren işçinin çalışmasından maddi menfaati bulunması nedeniyle iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uygun hareket etmekle yükümlüdür. Yargıtay kararlarında da anlatıldığı üzere mevzuat ile belirlenen iş kurallarına uygun davranmayan işveren kusurlu sayılır. İşverenin sadece yazılı kurallara uygun hareket etmesi yeterli değildir, teknolojinin gerekli kıldığı tüm önlemlere uygun hareket etmelidir. İşverenin kusurlu kabul edilip edilmediği kusursuz sorumlu olduğu hallerde bile önem arz eder. Zira

kusuru var ise işveren sorumluluktan kurtaran hallerden faydalanamaz.

Kusur sorumluluğu hallerinde olduğu gibi kusursuz sorumlulukta da eylem ile zarar arasında uygun illiyet bağı bulunmazsa işveren iş kazasından sorumlu olmaz. İlliyet bağını kesen haller ise mücbir sebep ile zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusuru bulunmasıdır. Kazadan işverenin sorumlu tutulması ile olayın iş kazası olarak kabul edilmesi farklı kavramlardır. Bir olayda işveren sorumlu tutulamayacak olsa bile kaza iş kazası olarak kabul edilirse işveren zarar gören ve onun ölmesi durumunda ilgililere gerekli ödemeleri yapacak ancak bunu kusuru bulunmayan kişilere rücu edemeyecektir.

Mevzuatımızda işverenin iş kazasından sorumluluğuna ilişkin kusur sorumluluğu benimsenmiş iken bazı istisnai durumlarda işveren kusursuz sorumlu tutulmuştur. Kusursuz sorumluluğa en yaygın örnek işverenin araç işleten olarak sorumluluğudur. Trafikte meydana gelen kazalardan, işverenin araç işleten olarak sorumlu olduğu haller trafik kazaları ile sınırlıdır. Trafikte meydana gelen her kaza trafik kazası değildir. Trafik kazası niteliğinde olmayan kazalarda işverenin kusur sorumluluğu vardır.

Çalışmamızda motorlu taşıtlarla meydana gelen kazalar incelenmiştir.