Bankacılık Sırrının Açıklanması Suçu(Bankacılık Kanunu m. 159)
Bankaların en temel ve geleneksel işlemleri, müşterilerine ait küçük birikimleri toplayarak büyük fonlar oluşturması ve bunları yine müşterilerine kredi olarak kullandırmasıdır. Bankaların bu faaliyeti hem birikimlerini değerlendiren hem de kredi kullanan müşterileri nezdinde güven kurumu olarak kabul edilmelerini sağlamaktadır. Bu durum bankaları aynı zamanda ticari hayatın en önemli aktörlerinden biri yaptığından, ekonomik sistemin istikrarının korunması adına, bankacılık faaliyetlerine ilişkin yasal çerçevenin belirlenmesini ve bankaların kamu kurumları tarafından denetimini zorunlu kılmaktadır.
Güven kurumu olarak nitelendirilen bankaların yürüttüğü bu önemli faaliyetin sağlıklı ve istikrarlı bir şekilde sürdürülebilmesi için hem bankalara hem de bankaların müşterilerine ait sırların korunması gerekmektedir. Bu sebeple, bankalara ait sırlar ve banka müşterilerine ait sırların korunması, mülga kanunlarla olduğu gibi 5411 sayılı Bankacılık Kanununda da en detaylı olarak düzenlenen konulardan birisi olmuştur. Bankacılık sırrı çatısı altında toplanan banka sırrı ve müşteri sırlarının saklanmasına ilişkin yükümlülüğün ihlali durumunda, hukuki yaptırımların yanı sıra cezai yaptırım da söz konusu olmaktadır.
Bu çalışmada, bankacılık sırrının açıklanması suçunun konusu olan bankacılık sırrının çerçevesi çizildikten sonra, sır saklama yükümlülüğü ve bu yükümlülüğün istisnaları üzerinde durulmuş ve nihayet Bankacılık Kanunu m. 159 ile düzenlenen bankacılık sırrının açıklanması suçu tüm yönleriyle ele alınmıştır. Bankacılık sırrının açıklanması suçu incelenirken yalnızca suçun unsurları ve uygulanacak yaptırım üzerinde durulmamış, aynı zamanda doktrindeki tartışmaları konulara ve uygulamada karşılaşılan sorunlara da değinilmiştir.
- Açıklama
Bankaların en temel ve geleneksel işlemleri, müşterilerine ait küçük birikimleri toplayarak büyük fonlar oluşturması ve bunları yine müşterilerine kredi olarak kullandırmasıdır. Bankaların bu faaliyeti hem birikimlerini değerlendiren hem de kredi kullanan müşterileri nezdinde güven kurumu olarak kabul edilmelerini sağlamaktadır. Bu durum bankaları aynı zamanda ticari hayatın en önemli aktörlerinden biri yaptığından, ekonomik sistemin istikrarının korunması adına, bankacılık faaliyetlerine ilişkin yasal çerçevenin belirlenmesini ve bankaların kamu kurumları tarafından denetimini zorunlu kılmaktadır.
Güven kurumu olarak nitelendirilen bankaların yürüttüğü bu önemli faaliyetin sağlıklı ve istikrarlı bir şekilde sürdürülebilmesi için hem bankalara hem de bankaların müşterilerine ait sırların korunması gerekmektedir. Bu sebeple, bankalara ait sırlar ve banka müşterilerine ait sırların korunması, mülga kanunlarla olduğu gibi 5411 sayılı Bankacılık Kanununda da en detaylı olarak düzenlenen konulardan birisi olmuştur. Bankacılık sırrı çatısı altında toplanan banka sırrı ve müşteri sırlarının saklanmasına ilişkin yükümlülüğün ihlali durumunda, hukuki yaptırımların yanı sıra cezai yaptırım da söz konusu olmaktadır.
Bu çalışmada, bankacılık sırrının açıklanması suçunun konusu olan bankacılık sırrının çerçevesi çizildikten sonra, sır saklama yükümlülüğü ve bu yükümlülüğün istisnaları üzerinde durulmuş ve nihayet Bankacılık Kanunu m. 159 ile düzenlenen bankacılık sırrının açıklanması suçu tüm yönleriyle ele alınmıştır. Bankacılık sırrının açıklanması suçu incelenirken yalnızca suçun unsurları ve uygulanacak yaptırım üzerinde durulmamış, aynı zamanda doktrindeki tartışmaları konulara ve uygulamada karşılaşılan sorunlara da değinilmiştir.Stok Kodu:9789750270765Boyut:16.5x23.5Sayfa Sayısı:296Basım Yeri:ANKARABaskı:1Basım Tarihi:Eylül 2021Kapak Türü:Karton KapakKağıt Türü:1.HamurDili:Türkçe
- Taksit Seçenekleri
- Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim451,25451,25
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.